İŞİTME KAYBI AİLE ETKİLERİ
İşitme sorunu; yaşa, işitme kaybının tipine ve ilerleme hızına bağlı olarak kişinin hem kendisinin hem de çevresinin, dolayısı ile tüm yaşamının olumsuz olarak etkilenmesine yol açar. Konuşulanları anlayamamak, çevre sesleri duyamamak iletişimde aksaklıkların oluşmasına ve buna bağlı olarak yaşam kalitesinin düşmesine neden olur.
Dil her durumda karşılıklı iletişime girilerek kazanılır. İşiten bebekler; doğdukları andan itibaren işittikleri konuşmaları biriktirerek seslere anlam vermeyi öğrenmeye başlarlar. Kelimeleri anladıkça bunları seslendirir hale gelirler. Böylece ilk anlaşılır kelimeler yaklaşık 1 yaş civarında söylenmeye başlanır. İşitme kaybı olması halinde doğum tarihi ile işitmeye başlanan süre arasında geçen zaman kayıp zamandır. Yaşıtlarının dil ve dili anlayabilme becerilerine yetişebilmek için bu kayıp zamanın hızla telafi edilmesi şarttır.
Dilin bilişsel gelişimin oluşmasına da katkısı çok büyüktür. İşitme sorunu zamanında çözümlenmezse; dil gelişimi ile birlikte zihinsel gelişim, okuma – yazma becerileri ve benlik gelişiminde de sorunlar ortaya çıkar. Bu sorunlar giderek çevreye uyum sorunları, davranış bozuklukları, toplumdan uzaklaşma ve hatta depresyona yol açar.
İşitmeden yoksun kalan ya da yeterli işitemeyen kişiler kendilerini ve gereksinimlerini ifade etmekte zorluklar yaşarlar. Bu durum çevrelerinden beklentilerinin artmasına, aşırı duygusallaşmaya, sabırsızlığa neden olur. Çünkü beklentiler ya çok yüksektir ya da beceriksizlik yönündedir. Çevrenin aşırı koruyucu veya reddedici bir tutum içinde olması kişilerin özgüven duygusunu sarsar.
Aileler yüksek beklenti içindeyse; çocuklarının işitme sorunu inkar eder veya onları normal işiten yaşıtları ile kıyaslarlar. Kendisinden beklenilenleri yerine getiremeyen çocukların sosyal gelişimleri de olumsuz yönde etkilenir.
Çocuğunun işitme kaybını öğrenmek bazı ailelerin suçlanmasına, bunun etkisi ile aile içi geçimsizliklere neden olabilir. Evde işiten kardeşlerin olması halinde işitme sorunu yaşayan kardeş ile çok ilgilenilmesi de aile içi dinamikleri bozar.
Yetişkinlerdeki işitme kaybı da çocuklarınkine benzer sonuçlar verir. Kaybın aniden ortaya çıkması, kişinin sorunu gizleyebilmek için toplumdan uzaklaşmasına, söylenenleri anlıyormuş gibi yapmasına yol açabilir. Zamanla giderek artan işitme kaybında, ani işitme kaybına kıyasla kişinin yeni yaşamına alışması, sorunu kabul etmesi ve başa çıkma yöntemleri geliştirmesi daha kolaydır.
İşitme sorunu saptanması halinde; zaman yitirmeden, işitme ve psikolojik alanda eğitim ve danışmanlık hizmeti almak sosyal çevreye uyum sağlama da çok önemli bir adımdır.